Reklam Alanı

DENGE PARTİSİ BAŞDANIŞMANI BEŞİKTEPE; “VAKİT DENGE VAKTİ “ DEDİ

Denge partisi genel merkezinden başdanışman Orhan Beşiktepe yazılı bir açıklama yaparak, vakit denge vaktidir dedi.

DENGE PARTİSİ BAŞDANIŞMANI BEŞİKTEPE; “VAKİT DENGE VAKTİ “ DEDİ
📅 Temmuz 9, 2025 📂 SİYASET 🔊

Denge partisi genel merkezinden başdanışman Orhan Beşiktepe yazılı bir açıklama yaparak, vakit denge vaktidir dedi.

Beşiktepe açıklamasında;

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren nice zorluklarla, nice çıkmazlarla, nice kirli oyunlarla karşı karşıya gelmiştir.
Siyasi iktidarların bir çoğunun hamleleri günü kurtarmaktan öteye geçememiş, bazen günü dahi kurtaramamıştır..
Bu caanım ülke nice darbeler almış, nice sendelemeler ile boğuşmuş, her şeye rağmen ayakta kalmayı başarmıştır..

Acı gerçek şudur ki,
Bugün ülkemiz, geleceğimiz, nesillerimiz, gençlerimiz, çocuklarımız, geçmişe oranla çok daha karanlık, çok daha vahim sonuçlar doğuracak bir kıskacın, çemberin içerisindedir..

Eğitim sisteminin çöküşü, ekonomik sıkıntılar, toplumsal yozlaşma, siyâsi anlayışlardaki bozulmalar, bu toplumu ayakta tutan değerlerin bir bir çürütülmesi, rant ve koltuk sevdası, mafya düzen ve emperyalizmin her alana sirayet etmesi, medya kirliliği, düzensiz şehirleşme, toprağa sırt çevirme, yerlilik ve millilikten uzaklaşma, aile yapısındaki bozulmalar, nesiller arası çatışmalar, aleni ve gizli terör yapılanmaları, gelenek- görenek ve kültürlerimizden uzaklaşma, çözümsüzlük ve üretimsizlik, adaletin ve liyâkatin bozulması, en vahimi olanı da kölelik zihniyetinin meşrulaştırılması gibi tehditler bu ülkeyi çok derin bir karanlığın içerisine sürüklemiştir ve sürüklemeye de devam etmektedir..

Ülke bu durumdayken, yediden yetmişe her vatan evladının üzerine düşen çok büyük görevler vardır..
Eksik ve yanlış beslenen bebelerin, yanlış eğitilen çocukların, atanamayan, iş bulamayan, sahipsizliğin, yalnızlığın içerisinde çırpınan gençlerin, yitip giden değerlerin, bu ülke için gözünü kırpmadan can veren yiğitlerin, ağlayan anaların, babaların, şiddete maruz bırakılan genç kızların, unutulan Anadolu’nun, çoraklaşan toprağın, yanan ormanların, kesilen zeytin ağaçlarının, kurutulan derelerin, yıkılan binaların altında kalan canların vebali her birimizin üzerindedir..
Cehennem için inanın ki başka bir şeye gerek yoktur..!

Uyanmak, dirilmek, zulmün ve haksızlıkların karşısında durmak, nesillere ve istikbalimize sahip çıkmak asla ve asla lütuf değil, en asli görevimizdir..

Denge Partisinin sayıları bugün az olan değerli neferleri biliniz ki bu yolda elini değil başını taşın altına koymuşlardır..
Zamanla daha fazlasını tanıdığım bu insanlar karşısında saygı ile eğilmemek mümkün değildir.
Bir çoğu bu ülkenin en karanlık günlerini tecrübe edinmiş, acılarla ve mücadeleler ile yoğrulmuş bu insanların yaş ortalaması 60’ın üzerindedir..

Düşünün ki, yine bir çoğu emekli olan, çoluğunu çocuğunu evlendirmiş, yerine yurduna yerleştirmiş olan, ev bark sahibi olan, yaşam doygunluğuna ulaşmış olan bu insanların kendi gelecekleri adına ne dertleri olabilir ki..?

O halde bu insanların dertleri başka..
Bu insanların dertleri dava..
Bu insanların dertleri vatan,
Bu insanların dertleri millet,
Bu insanların dertleri kaybolan değerlerimiz,
Bu insanların dertleri bu ülkenin geleceği…

Evet yüzünüze yüzünüze vurmam gereken şudur ki,
Görmemekte, anlamamakta, küçümsemekte ısrar ettiğiniz bu insanların tek dertleri sizin çocuklarınız, torunlarınız, onların çocukları.. Hepsinin geleceği.. İçlerinde bulundukları, bulunacakları vahim durumlar ve sonuçları..

Düşünmekten, mücadele ve endişe etmekten yüzde 90’ının saçları, tıpkı gönülleri gibi bembeyaz bu insanların..!

Nereye kadar görmeyeceksiniz bu insanları..!
Nereye kadar sahip çıkmayacaksınız bu insanlara,
Yani geleceğimize, yani geleceğinize,
Yani çoluk çocuğunuza, torunlarınıza..

Ben kurulduğu günden beri
bu mücadelenin içerisindeyim.
Ömrüm vefa ettiğince,
Bu değerlerin hepsi bir bir göçtüğünde dahi,
Bir avuç insan kalsak dahi,
Hatta ve hatta bir başıma kalsam dahi,
bu mücadeleyi sonuna kadar devam ettirmeye hazırım.

Sizleri de geç olmadan,
Daha fazla değerler kaybolmadan,
Daha fazla evlatlar yitip gitmeden,
Daha fazla analar, babalar ağlamadan,
Daha fazla bozulmadan, tükenmeden,
Daha fazla buhranın ve karanlığın içerisine gömülmeden,
Bu şanlı ve tertemiz mücadelenin içine girmeye davet ediyorum..

Bu ülke geleceğinin bu aziz topraklarda,
Sizlerin ve bizlerin de ebedi alemde cenneti yaşayabilmeleri için yol budur..

Bu yol siyasi bir yolun çok ötesinde bir varoluşun yoludur..

Hepinize selamlar ve saygılar sunuyorum..

Abdullah Yiğit-Ankara

Bir yanıt yazın